Pandeminin tüm dünyayı sardığı mart ayından bu yana Work and Travel programının nasıl ilerleyeceğine dair bir belirsizlik oluştu. Amerika’daki ve Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip eden kurumlar risk analizlerini hazırladı. Amerikan hükümetinin seyahat ve eğitim alanındaki basın açıklamalarını, Amerika’daki Work and Travel sponsorlarının adımlarını, ABD Konsolosluğu’nun yaptığı açıklamaları takip eden kurumlar; bu konuda nasıl bir yol izlemesi gerektiğini programın bekası ve öğrencinin yararına analiz etti.

Konu hakkında açıklamalarda bulunanYurt Dışı Eğitim Danışmanları Derneği (YEDAB) Başkanı Osman Yılmaz “Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, birçok sektör gibi yurt dışı eğitim sektörünü de etkiledi. Ürün ve hizmetlerin gerçekleşmesinde büyük aksamalara ve problemlere yol açtı. Work and Travel programı hakkında son günlerde basın da ve sosyal medyada yer alan haberler sonrasında derneğimize telefon ve mail yolu ile ulaşan öğrencilerin sesini duyduk ve bu konuda üyelerimiz ile sürekli iletişim sağlayarak konuya hassasiyetle yaklaşmaya çalıştık” dedi.

Kriz ortamının en makul şekilde yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz; dernek üyelerinin Amerika’da bulunan sponsor kuruluşlar, Amerika’nın Türkiye’de bulunan yabancı temsilcilikleri ve öğrenciler ile sürekli olarak iletişim halinde olduklarını belirterek, bu sürecin öğrenci yararında kararlar alınarak başarılı bir şekilde geride bırakılacağı görüşünde birleştiklerini açıkladı.


Öğrencilerin Hakları Korunuyor…


Bu süreçte öğrencilerin yaptıkları harcamaların ne olacağına dair de akıllarda pek çok soru işareti oluştu. Bununla ilgili olarak; Amerika Birleşik Devletleri İstanbul Başkonsolosluğu yaptığı son açıklama ile öğrencilerin ödedikleri vize ücretlerine ilişkin bilgilendirmede bulundu. Konsolosluk; öğrencilerin ödedikleri 160 Dolarlık vize ücretlerinde hak kaybı yaşamayacaklarını ve bu bedelinseneye aktarılacağını açıkladı. Vize alan ya da alamayan öğrencilerin 160 Dolarlık vize ücretlerinin seneye devrinin olabileceği açıklaması öğrencileri rahatlattı.

Konsolosluğun bu adımından sonra acentelerinde üzerlerine düşeni yapmasının gerektiğini söyleyen YEDAB Başkanı Osman Yılmaz; “Konsolosluk bu adımıyla öğrencilerin haklarını korumuş ve güvence altına almıştır. Durum böyle olunca bizim de en başından söylediğimiz ve davrandığımız gibi acentelerimizin de üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekiyor. YEDAB bünyesinde bulunan üyelerimizle bu konuda hem fikiriz. Diğer paydaşlarla yaptığımız görüşmelerde güzel bir yol alıyoruz. YEDAB bünyesinde bulunan acentelerimiz öğrencilerin haklarını seneye saklayacaklar ve çeşitli sebeplerden dolayı programa katılamayacak öğrencilere ise farklı alternatifler sunacaklar” dedi.

Konu hakkında konuşan YEDAB üyesi bir şirketin genel müdürü Deniz Akar ““Bugüne kadar yurt dışına gönderdiğimiz öğrencilerimizin en sağlıklı, en güvenilir ve en doğru kararları alıp hareket etmesi önceliğimiz oldu. Bizim önceliğimiz öğrencilerimizin güvenlik ve sağlık ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak onların en doğru kararı almasını sağlamaktır. Karşılıklı olarak bu süreçten en az hasarı alarak çıkabilmemiz için elimizden gelen tüm çaba ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu süreçte vizesini alan ya da alamayan tüm öğrencilerin arzu ettikleri takdirde hakları seneye de geçerli olacaktır. Bu öğrencilerimiz seneye ek ücret ödemeyecekler, ek fiyat artışlarından etkilenmeyecekler, tüm hakları aynı şekilde seneye ertelenecek” dedi.

Akar konuşmasını “Program süreci ile ilgili sponsorunuz, ABD Konsolosluğu ve kurumumuz tarafından yapılan bilgilendirmeler dışında sosyal medyada haberlere itibar etmeyiniz. Herhangi bir sorunuz olduğunda yanıtlamaktan mutluluk duyarız”diyerek sonlandırdı.